eline batan küfrü kafama doğrulttuğunda
anladım bu şehirden gitmemiz gerekir
yeni sokaklar buluruz diye umduğumuz yer
hiç kaçılmayan bu zulüm değil midir
parmaklarındaki terminal kesiyor biletlerimi
sularımdan çekilmiyorsun hiç çekinmiyorsun
heyelanlarımdan
çocuksun, namluma konduruyorum seni
gümrüğünü öpüp akıtıyorum aşkı
sev diye
anlıyorum, aylaklığım ayıklıyor üzerinden aymazlığı
bu şehirden giderken
beni de alacaksın yanına
kamçılamak bu sırrı ruhuma
yitiriyor merhemini tüm planların
parmaklarından zihnime göçen zehri
bu şehirden gidelim diye sürdün sahalarıma
nasılsa güldüremiyoruz çocuklarını
selamı kestik mahalle bakkalından
kalmadı yalnızlığımız, tanımayan cadde kalmadı
kalmadı yüzü yalnızlığın da, ruha kırgın aynalara
kaçalım diyorsun, kaçalım sıfırdan çünkü
evimiz eksidir sevgilim eksiğiz evimizden
doğru sevgilim
saçıma değdikçe parmakların
nehirleri durdurmaya eğilen bir hayvanım
ve şehir ben canavarlaştıkça
taşıyor alyuvarımdan
şimdi her yer bembeyaz
kaçalım diyorsun, haklısın
bir sedyeden bir sedire
nasıl varılacağını yalnız sen biliyorsun
ağladığımız bir şekilde düşüyor vergiden de
güldüğümüz hep yarım akılla hep
kanıyor kalanla
haklısın küskün tarihin öfkesiyle, kaçalım derken
parmaklarındaki terminal, gebe istikbalin gönderine
hadi bavul! hadi bağır!
kaçalım diyorum, yasal huzur için kaçak biletlerle
kaçalım!
haklıyım!
bilgi: bu şiir cité de péra türk şiiri dergisinin dördüncü sayısında yayımlanmıştır.