bilgi: bu şiir cité de péra türk şiiri dergisinin sekizinci sayısında yayımlanmıştır.
yaşlanan bir ayna değil gözlerime batan
bilinçli çabalardan sıyrılan ne varsa
kan gibi süzülmüştür yüzüme.
oradan ve oradan olmayan bir yerden kaçmak
zamanı bileklere hapsetmeye benzer.
insan bilinçli bir şekilde
geride bırakılandır.
düz çizgilerden uzak dur
çünkü onlar seni ölüme çekerler.
düz çizgilerden uzak dur
çünkü bacakların bir sızının yanmasını
sana hata olarak pay etmek için
gözlerinden bir itikat çalacaktır.
buna herkesin acı diyebilmesi için
uzun bir süre gözlerini devirmen gerekir.
yazgımı silmek istediğim için çıktı bu telaş
hızlıca yapmak zorundayım çünkü
ellerim her baktığımda
farklı bir şiiri yazıyor
rabbimin buna izin vereceğini sanmıyorum
özellikle sokaklarımın da bana
hain gözüyle bakacağından eminim.
oysa onlar beni çamurla yoğurdular ve
bir öz bırakmak için
sesime ekledikleri kıvılcımı
öksürdükçe hırçınlaşan bir yangına çevirdiler.
kalktım ve koşmaya başladım.
önce rabbime, sonra sokaklarıma.
her direnç farklı bir şiiri iletti bana
zihnimden geçene yolumu sorduğumda
kaybolmak bir oyuna dönüştü.
geçen zamanı bilmiyorum
– sesimi yumuşatıyorum çünkü
uyandığımda ellerim henüz vardılar
henüz kimse yorulmamıştı
henüz avrupa’da sabah
henüz asya’da akşam
bilmediğim bir dilden dinlediğim her dakika
gerçeği kümbetleştirdi omuzlarıma.
en son yazdığımda uzun bir cümle
yarım kalmıştı.
o zaman bu bir tragedyadır.
kime sorsan bir şeyleri yarım bırakmıştır
o zaman herkes ağzı açık,
gözleri kapalı, elleri havada
bir sözü hatırlamak için
bu sahneye sıkışmışlardır.
kaçak gözüyle gözüktüm gözlerinize
ya da her şeyi çoktan anlamıştım
satırların devamı gelsin diyeydi her şey
bak varlığım bütünlüğüyle burada dikilmiş
bir şiiri size anlatmak için uğraşıyor
rabbim yok, sokaklarım yok
belki de bana aktardıkları şeyler
bir yalanın yansımasıydı hayatıma.
artık inkar bir fayda değildir burada
dosyalarımı öksürdü tanıdıklarım
işte gerçek,
herkesin dilinden ayıkladığım kelimelerle yazdım bunları
işte yalan.
saatimi araladım
kapılardan geçmek ölüme davetiye çıkarır.
kabahatli iki göz benden uzaklaştıkça uzaklaşıyor.
nereye çarpacağını bildiğim bir tramvaydayım.
geride kalan çocuklardır
ve bilinçleri açık.